Kolej ve liselere giriş, ara sınıflara öğrenci alımlarında 1965 yılında zeka testi uygulayan liselerden bazıları 1965 tarihli resmi bir belgede aşağıdaki gibidir.
Muallim ve Muallime, Muavin ve Muavine Ehliyetname İmtihanına Aid Talimatnameden Bazı Mevad
MADDE 1: Ehliyetname imtihanına dahil olabilmek için Türkiye Hükümeti tebasından bulunmak, Zekur için sini ondokuzdan dun otuzbeşten efzun, inas için on yediden küçük ve otuzbeş yaşından büyük olmamak ve bir cinayet veya ahlaka mugayir bir cenaha ile mahkum-u meslek ve talime mani olacak avarız-ı cismaniye ile malul bulunmamak şarttır.
MADDE 2: İmtihana talib olanlar hatt-ı destleriyle ve ikametgahları muharrer bir istidaname ile makam-ı vilayete müracaat ederler.
MADDE 3: İstidanamelere mezkur vesaik rabt edilir:
ERZURUM KONGRESİ KARARLARI (Tam Metin)
Erzurum Kongresi Mukarreratı
Bismillahirrahmanirrahim
Şarki Anadolunun ittifak-ı tamıyla 10-23 Temmuz 1335[1] tarihinde Erzurum’da akd olunan ilk kongrenin mukarreratıdır.
Mevadd-ı Esasiye[2]
Trabzon Vilayeti ve Canik Sancağıyla Vilayat-ı Şarkiyye namını taşıyan Erzurum, Sivas, Diyarbekir, Mamuretülaziz[5], Van, Bitlis ve bu meyandaki evliye-i mustazzile hiçbir sebep ve bahane ile yek diğerinden ayrılmak imkanı tasavvur edilemeyen bir kül olup saadet ve felakette iştirak-ı tammı kabul ve mukadderatı hakkında aynı maksadı hedef-i ittihaz ederler. Bu mıntıkada yaşayan bilcümle anasır-ı İslamiye yekdiğerine karşı hürmet-i mütekabele ve hiss-i fedakarı ile meşhun ve vaziyet-i ırkiye ve içtimaiye ve şerait-i muhitelerine riayetkar öz kardeşlerdir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ALBÜMÜ 23 Nisan 1920
23 Nisan 1920 yeni bir başlangıç; Müdafaa-i Hukuk ile uyanan milli bilinç Kuvay-ı Milliye ile ete kemiğe büründü. Havza’dan ve Amasya’dan yapılan çağrıya yurdun dört bir yanından gelen destek Erzurum ve Sivas’ta yeni umutlara büründü.
Yenilenen mebusan seçimleri ile birlikte 27 Aralık’ta Ankara’yı üs edinen Heyet-i Temsiliye’nin seçimlere ve yeni toplanacak mesclise etki etme çabası…
Meclis-i Mebusan’ın 12 Ocak 1920’de yeniden toplanması ile başlayan süreçte ümitleri yeniden yeşertti. 28 Ocak 1920’te kabul ettiği Misak-ı Milli ile kurtuluşa dair ümitler büsbütün arttı. Fakat 16 Mart 1920’de İngiltere’nin başını çektiği işgalcilerin İstanbul’u resmen işgal etmeleri, meclisi dağıtmaları devletin başkentinde milleti temsil etme imkanını ortadan kaldırmıştır.
30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi ile önü açılan ve fasılalarla memleketin dört bir tarafında devam eden işgal sürecinin 16 Mart 1920’de Türk Milleti adına hiçbir kamu kurum ve kuruluşunun faaliyetine izin verilmeyeceği ayyuka çıkmış oldu.
Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin 22 Haziran 1919’da Amasya’da haykırmış oldukları (Vatanın tamamı, milletin istiklâli tehlikededir. Hükümet merkezi İtilaf Devletleri'nin etkisi ve denetimi altında bulunduğundan, sahip olduğu sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum, milletimizi adı var, kendi yok durumuna düşürüyor) durum ve yaptıkları tespitlerin ne denli haklı olduğunu açıkça ortaya koymuş oldu.
ÖZEL YETENEKLİLERİN EĞİTİMİNDE ASIRLIK MAKALELER: Tefekkür ve tetebbu’: Mekteb, Kabiliyet-i Fıtriye İçin Mehekk midir? (Okul, Doğal Yetenekler İçin Ölçü müdür?)
İlk Yayın: 14 Temmuz 1909, İstanbul.
Transkript: Erol KÖMÜR, 1999, Bitlis.
*Yetenek *Yeteneğin gelişim seyri *Yeteneğin gelişim hızı *Yetenek sönmesi *Mekteplerde yetenek keşfi *Okullarda yeteneğin keşfedilememe nedenleri *üstün yeteneklilerin özel eğitim ihtiyacı *zeka *kabiliyet *şuur *şuur altı *zihin *dikkat *dikkatin elastikiyeti *ilim ve sanatın dayandığı yetenek *öğrenme güçlüğü, b
Mekteb, kabiliyet-i fıtriye için mehekk midir?
Çocuklarımızın, umumi bir nokta-i nazardan kabiliyetlerini anlamak için, mektep derslerindeki derece-i muvaffakiyetlerine bakarız ve kabiliyet-i fıtriyelerini bununla ölçeriz. Vakıa mektep muvaffakiyetin, pek de mutemed bir mikyas olmayacağını biliriz; fakat elimizde başka mikyas olmadığı için naçar onunla iktifa ederiz.
Birçok çocuklar mektep rahlelerinde nakabil inkar bir acz irae ettikleri halde, bilahare hay ve huy hayat içine atıldıkları zaman, kendilerinden hiç intizar olunmayan bir dirayet-i mütemadiye göstererek istidlalat-ı sabıkayı tekzib ederler. Bu tezad-ı garibin sebebi, muhtelif şahısların devre-i tekamül ve inkişaflarındaki tefavüttür: erkan-ı tekamül etmiş bir çocuk mektep derslerini mülakat-ı tammesiyle ihzar ederken, diğer taraftan inkişafı batı olan refiki aynı derslere henüz nakıs-ı mülakat ile iştirak eylemiş olur.